Wednesday, July 27, 2011

Split - ST

Oh bebeyim!


Ne güzel bir kent! Deniz kenarı, limanlar, feribotlar, Old Town - Stari Grad ve içinde küçük, bitişik taştan evler. Çok güzel.


Gördüğünüz gibi 1400, 1500 ve 1600lerde Split'i işgal etmişiz.


Kalacak yerimiz artık yok. Bu iki günü Emre pas geçmiş, esnek bırakmış. Hiç de kötü olmadı. Bu arada turistik bilgi ofislerini çok kullandık. Eski Şehir içinde gittiğimiz otelde yer bulamayınca, bizi başka yere yönlendirdiler. 


Biz de orada yer bulduk. Fiyat oldukça yüksek 820 kuna. Hotel Slavija.


http://www.hotelslavija.hr/


Tam parti merkezinin ortasıymış meğer. Dönerken sanki bir barda kendimize yer açıyor gibiydik. Tıklım tıklımdı otelin önü.


Sahil şeridinden bahsedeyim. Split içinde denize girilmiyor. Hatta feribotların limanının o taraflar kokuyor bile. 


Old Town içinde kafe, bar var ancak sahil tarafındakilerde bariyerlerle korunan bir bar vardı. Bariyer içindeki insanlar masaların üzerinde dans ediyorlar, şişeler açılıyor, dj çılgın ortam yaratmış, ama açık hava olduğu için bariyer dışından insanlar da onları seyrediyor. Tıpkı bir hayvanat bahçesi gibi. Fındık fıstık atmıyorlardı bir tek, kendileri yiyorlardı seyrederken.


Sokakta konser vardı. Neşeli bir kalabalıktı kısaca.


Bir kilisede ayin vardı ve gizli gizli pencereden fotoğraflar çektim. 




Ertesi gün de, Hvar adasında kalacak yer bulmak için oteldeki kadından yardım aldık ama sonuç olumsuz. Biraz daha dolanıp, adaya geçmeyi planlıyoruz. Ancak önce son bir defa daah tur atıp, muhteşem dondurmadan yemeyi tercih ettik.




Grgur Ninski'nin ayak parmağına dokunup, dilek dilerseniz, gerçekleşirmiş. Bu adam da kim derseniz, aziz olarak kabul ediliyor ve dini ayinlerin Hırvatça yapılması için savaşmış biri. 


Ayak baş parmağı ellenmekten sarılaşmış, buna da "lucky toe" diyorlar. 




 Japonlar!!
 Danteli meşhur diyorlar ancak el yapımına benzemiyor bile.










"Sakız gibi" çamaşırlar elbette küçük evlerde yer olmadığı için binalar arasına gerilmiş makaralı iplere asılıyor.
 El boyama ipek örtüler.


Hırvatistan muhafazakar bir toplum. Her yerde Isus Krist yazısı görebilirsiniz. Bu arada, Hırvat kızları çok güzel ancak evlenmeden birlikte olma yanlısı değiller. Çoğu sarışın ve güzel iken azınlık esmer, bıyıklı. Ayrıca koltuk altlarındaki kılları da almıyorlar.
Bir de, çok rahatlar ve özgüvenleri var.
Buralarda olsa, kızlar birbirlerini süzerler, kıyafetlerine bakarlar bacaklarına bakarlar, selülit var mı diye, varsa ve kıyafeti ona göre güzel değilse, sevinirler vs.
Hırvat kızlarının böyle günlük dertleri yok. Mis.


Hırvatistan ve yeşil panjurlar. 

 Diocletian'ın sandalyesinde sokak müzisyeni dinlenirken.




No comments:

Post a Comment