Kendi biraları var. Tadına bile bakmadık.
Burada da pencere önleri çiçek dolu.
Savaştan geride kalanlar.
Ve Karlovac'ın sonu. Karlovac'ta fazla kalmadık. Birkaç kere tur attıktan ve levhaların demek istediğini keşfettikten sonra, o geceki durağımız olacak Plitvice'ye ilerlemeye devam ediyoruz.
Pliticka Jezera, Plitvice Gölleri demek. Orada bir milli park varmış. Parkın hemen yanında da bir otel.
Otobandan çıkıp, "eski yol"dan gitmeyi tercih ediyoruz. Yollar fotoğraftaki gibi. Çift şeritli, gidiş - dönüş. Çünkü taksi şöförünün dediği gibi, görülecek daha fazla şey var.
Ek olarak da yolda kamyonlarla karşılaşıyoruz.
Yolda herkes hız sınırına ve trafik işaretlerine uygun şekilde araç kullanıyor. İhlal edenlerin plakalarına baktığınızda yabancı bir ülkeden olduğunu görüyorsunuz. Bizim plaka Karlovac plakası.
Bu arada araç Toyota Corolla takma adlı, Opel Astra. Otomatik vites ve hiç sevmediğim metalik gri renkte.
Aracı otele getirmesi gereken araç kiralama şirketi, bizi otelden alıp havaalanına götürdü ve uzun süre bekledik. Ancak beklemenin karşılığında, elde kalan son araba olan aracımızı üstelik vites farkı bedeli ödemeden aldık. Düz vites bir Golf ile seyahat etmediğimize şahsen müteşekkirim.
Karlovac Haritası:
No comments:
Post a Comment